0 (542) 612 75 43
ANKARA AVUKATLIK & DANIŞMANLIK ARABULUCULUK
Özgeçmiş
Arabuluculuğun dava şartı hâline gelmesiyle birlikte, iş uyuşmazlıklarında arabuluculuk süreçlerinin yürütülmesinde de aktif olarak yer almış; tarafların başvuru, müzakere ve anlaşma aşamalarında hukuki danışmanlık sunmuştur. Bu süreçlerde amaç, dava yoluna gidilmeden önce çözüm ihtimallerinin değerlendirilmesi ve müvekkillerin hukuki konumlarının doğru şekilde belirlenmesidir.
1995 yılından beridir Ankara Barosu bünyesinde faaliyet gösteren Avukat Özkan Karaaslan, uzun yıllara yayılan mesleki birikimini bireysel ve kurumsal müvekkiller için düzenli, takip edilebilir ve ihtiyaca uygun bir çalışma sistemi içinde sunmaktadır. Dosyaların yürütülmesinde süreçlerin açık şekilde takibi, müvekkil bilgilendirmesinin düzenli yapılması ve hukuki prosedürlere uygun hareket edilmesi temel çalışma esaslarıdır. Kariyerinin farklı dönemlerinde edindiği kurumsal tecrübe, hem dava hem danışmanlık hizmetlerinde sistemli bir yaklaşım benimsemesini sağlamaktadır.
1969 Diyarbakır doğumlu, evli ve iki çocuk babası olan Avukat Özkan Karaaslan, mezuniyetinin ardından hukuk stajını o dönem Eski Ankara Baro Başkan Yardımcısı'nın yanında tamamlayarak mesleki pratiğe doğrudan uygulama ağırlıklı bir başlangıç yapmıştır. Staj sürecinin tamamlanmasının ardından Ankara Barosu’na kaydolmuş ve avukatlık mesleğini 1995 yılından itibaren kesintisiz olarak sürdürmüştür.
Mesleki kariyerinin önemli bir bölümünü, 1996–2008 yılları arasında özel bir bankanın Hukuk Müşavirliği bünyesinde geçirmiştir. Bu dönemde banka işlemlerinden doğan uyuşmazlıklar, kredi sözleşmeleri, sözleşmesel yükümlülüklerin takibi, icra–iflas süreçleri, kurumsal yapıların hukuki denetimi ve ticari alacakların tahsili gibi birçok alanda çalışma yürütmüştür. Bankacılık hukukuna ilişkin görevleri, kurum içindeki hukuk süreçlerinin yönetilmesi, raporlanması ve farklı birimlerle koordinasyon sağlanması gibi geniş bir sorumluluk alanını da beraberinde getirmiştir.
Bankacılık dışında, çeşitli holdingler ve şirketlerin hukuk departmanlarında görev alarak şirketler hukukunun uygulama alanlarında da aktif rol üstlenmiştir. Bu çerçevede ticari sözleşmelerin hazırlanması ve değerlendirilmesi, iş ilişkilerinin yönetimi, şirket içi prosedürlere uygunluk ve ticari uyuşmazlıkların çözümü gibi konularda görev almıştır. İş hukuku alanındaki deneyimi, özellikle iş sözleşmelerinin feshi, kıdem ve ihbar tazminatları, fazla mesai ve yıllık izin alacakları gibi iş uyuşmazlıklarının tüm aşamalarında somut dosya tecrübesi edinmesini sağlamıştır.
TANIMA VE TENFİZ HUKUKU
Yurt dışında verilen mahkeme kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi belirli bir hukuki sürece bağlıdır. Bu süreç iki aşamadan oluşur: tanıma ve tenfiz. Tanıma, yabancı bir mahkeme kararının Türkiye’de hukuken geçerli olduğunun kabul edilmesini; tenfiz ise bu kararın Türkiye’de icra edilebilir hâle getirilmesini ifade eder.
Özellikle boşanma kararları, nafaka ve velayet hükümleri, ticari davalar veya tazminat kararları gibi birçok konuda yabancı kararların Türkiye’de uygulanabilmesi için tanıma ve tenfiz davası açılması gerekir. Bu davalar, hem usule uygun başvuru yapılmasını hem de mahkemenin gerekli koşulları incelemesini gerektiren teknik bir süreçtir.
